Sony A7V İnceleme – Özellikler, Fotoğraf ve Video Performansı
- medyabox

- 8 Ara
- 32 dakikada okunur
Bu Sony A7V İnceleme yazısında makinenin teknik özelliklerini, fotoğraf ve video performansını detaylı olarak ele alıyoruz.
08.12.2025
Sony’nin uzun süredir beklenen Alpha 7 Mark V (A7 V) modeli sonunda duyuruldu. 33 megapiksellik kısmen yığma yapılı (partially-stacked) Exmor RS tam kare sensörü, yeni nesil BIONZ XR2 işlemcisi ve gelişmiş yapay zeka destekli otomatik odaklama sistemiyle A7 V; selefi A7 IV’ün üzerine önemli iyileştirmeler ekliyor. Sony bu modeliyle, yüksek çözünürlük ile hız dengesini kurarak hem fotoğraf hem video alanında “hibrit” bir performans sunmayı hedefliyor. A7 IV’ten miras kalan 33 MP çözünürlüğü korurken, sensör okuma hızını yaklaşık 4,5 kat artıran yığma sensör tasarımı sayesinde rolling shutter bozulmasını ciddi oranda azaltıyor . Video tarafında da 7K kaynaklı 4K 60p kayıt ve APS-C modda 4K 120p ağır çekim gibi yenilikler var. Aşağıda A7 V’nin teknik özelliklerine detaylıca bakarak, onu A7 IV, A7R V, A7S III gibi önceki Sony modelleri ve benzer segmentteki rakip kameralar ile sensör, video yetenekleri, ergonomi, otomatik odaklama, yapay zeka, batarya, depolama, bağlantılar ve aksesuar desteği açılarından karşılaştırıyoruz. Ayrıca güvenilir kaynaklardan alınan profesyonel görüşlere ve ilk kullanıcı yorumlarına da yer vereceğiz.

Sony A7V İnceleme: Sensör, Çözünürlük ve ISO Performansı
Sensör ve Çözünürlük: Sony A7 V, 33 megapiksel çözünürlüklü, arkadan aydınlatmalı ve kısmen yığma yapılı (partially-stacked) Exmor RS CMOS tam kare bir sensör kullanıyor . Bu, Sony’nin ilk “partially-stacked” sensörü olarak dikkat çekiyor – A7 IV’teki 33MP sensör BSI (Exmor R) idi, A7 V’de ise sensör katmanlarına entegre bellek/işlem devreleri eklenerek okuma hızı dramatik biçimde artırılmış. Sony’nin verdiği bilgiye göre A7 V’nin sensör okuma hızı A7 IV’e kıyasla yaklaşık 4,5 kat daha hızlı . Pratik anlamda bu, hareketli sahnelerde görülen “rolling shutter” jöle efektinin çok daha az belirgin olması demek. Nitekim ilk testlerde A7 V’nin 7K tam kare okuma yaptığı 4K videoda rolling shutter süresi ~12ms civarında ölçülmüş, oysa A7 IV’te bu değer ~67ms idi . Bu muazzam ilerleme sayesinde A7 V, elektronik obtüratörle yüksek hızlı çekimlerde dahi görüntüde kayda değer distorsiyon olmadan çalışabiliyor. Sensör çözünürlüğü A7 IV ile aynı olsa da, yığma tasarım sayesinde hem hız hem görüntü kalitesi artmış durumda – Sony düşük ISO değerlerinde 16+ durak dinamik aralık elde edildiğini belirtiyor ki bu A7 IV’ten bir durak daha fazla . Ayrıca yeni sensör A7 IV’e göre daha az gölge gürültüsü ve daha iyi sinyal işleme vadediyor. Bu iyileştirmeler, A7 V’yi spor/aksiyon ve vahşi yaşam fotoğrafçıları için bile çekici kılıyor; zira artık 33MP çözünürlüğe rağmen hareketli nesneler daha net yakalanabiliyor.
Bununla birlikte, A7 V’nin sensörü tam yığma (stacked) değil, kısmen yığma. Tam yığma sensörler (örneğin Sony A1 veya A9 III’te) hala en yüksek okuma hızını ve en düşük distorsiyonu sunuyor. A7 V ise “yarı yolda” bir çözüm kullanarak daha uygun maliyetle çoğu avantajı elde etmeye çalışıyor . Örneğin A9 III global shutter teknolojisiyle distorsiyonu tamamen yok etmişti ancak 24 MP ile sınırlıydı ve fiyatı çok yüksekti; A7 V ise 33 MP, hafif rolling shutterlı ancak çok yönlü bir model olarak konumlanıyor. Yine de 33MP çözünürlük, Sony A7R V’nin 61 MP sensörüne göre daha düşük; dolayısıyla A7R V gibi devasa detay ve baskı esnekliği istemeyenler için A7 V’nin 33 MP’i “yeterli ve dengeli” bulunuyor. Ayrıca A7R V’nin BSI sensörü yığma olmadığı için yüksek hızlı seri çekimde A7 V kadar iyi olamıyor (A7R V en fazla ~10 fps çekebiliyor). Kısacası A7 V, çözünürlük ve hız dengesinde yeni bir seviye sunuyor: Ne A7R kadar salt çözünürlük odaklı ne de A9/A1 kadar salt hız odaklı – ikisinin arasında hibrit bir performans.
ISO Hassasiyeti ve Dinamik Aralık: A7 V’nin ISO aralığı fotoğraf modunda 100–51.200 (genişletilmiş 50–204.800), video modunda ise 100–51.200 (genişletilmiş 102.400) olarak belirtiliyor . Bu değerler kağıt üstünde A7 IV ile aynı, ancak yeni sensör ve işlemci sayesinde yüksek ISO’daki gürültü performansı iyileştirilmiş. Sony, A7 V’nin düşük ISO’da 16+ durak dinamik aralığa sahip olduğunu, elektronik obtüratörle çekimde bile 14-bit RAW çıkışı koruduğunu belirtiyor . Bu önemli, çünkü A7 IV elektronik perde kullanıldığında 12-bit’e düşebiliyordu; A7 V’de ise hızlı okuma sayesinde sürekli 14-bit RAW mümkün (seri çekimde dahi). İlk incelemelere göre gölge alanlarda kumlanma A7 IV’e kıyasla azaltılmış, renk geçişleri daha temiz. Tabii ki A7S III gibi 12 MP sensörlü düşük ışık uzmanları hala en uç ISO değerlerinde avantajlı: Örneğin ISO 51.200 ve üzeri ekstrem değerlerde A7S III/FX3 daha temiz bir görüntü verebilir (büyük piksel sayesinde). Ancak A7 V de ISO 12800’e kadar oldukça temiz sonuçlar üretiyor; ISO 25600 gibi değerlerde A7 IV’e benzer performans gösterip, ISO 51200-102400 civarında ince detay kaybı ve gürültü artışı belirginleşiyor. Yani düşük ışık performansı genel kullanım için fazlasıyla iyi, sadece geceleyin hiç ışık olmayan ortamlarda A7S III gibi modeller bir adım önde kalabilir.
A7 V’de, sinema serisi kameralarındaki gibi çift baz ISO (Dual Base ISO) sistemi bulunmuyor – bu özellik genelde Sony’nin FX6/FX9 gibi video odaklı modellerinde var. A7S III’te de S-Log3 modunda 640/12800 dual base ISO uygulanıyordu. A7 V ise tek bir geniş ISO aralığını kapsayan sensör kazanç yapısı kullanıyor. Örneğin S-Log3 profilinde baz ISO 800 olarak devam ediyor (A7 IV’te de böyleydi). Sony, A7 V’nin gerek parlak sahnelerde gerek gölgelerde maksimum dinamik aralığı sağlayacak şekilde optimizasyon yapıldığını, ISO 100-800 aralığında en temiz çıkışın alındığını belirtiyor . Ek olarak yapay zekâ destekli Otomatik Beyaz Ayarı (AWB) sistemi, ortamdaki ışık kaynağını tanıyıp uygun renk sıcaklığını ayarlayabiliyor – özellikle karışık aydınlatmalı sahnelerde doğru renk dengesi tutturmak kolaylaşmış.
Fotoğraf Çekim Performansı: A7 V, fotoğraf modunda hem yüksek çözünürlük hem de yüksek hız sunarak selefi A7 IV’ü ciddi şekilde geride bırakıyor. 33 MP çözünürlük sayesinde ayrıntı seviyesi çok yüksek; büyük baskılar, yaratıcı kırpmalar mümkün. Yeni sensör ve işlemciyle beraber gelen en büyük yenilik, A7 V’nin saniyede 30 kare sürekli çekim hızına ulaşabilmesi . Bu hız elektronik obtüratör (sessiz çekim) modunda ve takipsiz karartmasız vizör (blackout-free EVF) ile kullanılabiliyor – yani 30 fps çekim yaparken vizörde kesintisiz görüntü akışı sürüyor, A7 IV’teki gibi her karede vizör kararması yaşanmıyor . 30 fps çekimde AF/AE takibi aktif ve hiçbir kısıtlama olmadan çalışıyor; bu gerçekten önceki nesil A7 serisi için büyük bir sıçrama. Üstelik Sony, deklanşöre yarım basılı tutulduğunda önbelleğe görüntü kaydeden Pre-Capture (ön çekim) modunu da entegre etmiş. Bu sayede önemli bir anı yakalamaya çalışırken deklanşöre tam basmadan 0.5-1 saniye önceki kareleri bile kaydetmek mümkün oluyor . Özellikle kuş, spor gibi refleks gerektiren çekimlerde bu özellik kullanıcıların çok işine yarayacak.
Elektronik obtüratörün bu kadar hızlanması, A7 V’yi önceki A7 serilerinden adeta A9 serisine yaklaştırıyor. Örneğin A9 II 24 MP sensörle 20 fps çekebiliyordu; A7 V, 33 MP ile 30 fps yakalayabiliyor. A7 IV ise 33 MP ile en fazla 10 fps yapabiliyordu, üstelik bu mekanik obtüratörle idi. A7 V’de mekanik perde hala mevcut ve kullanılıyor – mekanik modda da yine 10 fps sürekli çekim mümkün (A7 IV’ün elektronik modundaki hızına eşit) . Mekanik perdeyi kullanmak, çok hızlı hareketli nesnelerde olası jöle etkisini tamamen önlemek için tercih edilebilir; A7 V’nin mekanik perdesi 1/8000 s enstantaneye kadar destekliyor. Bu arada A7 V’nin elektronik perdesi de 1/16.000 s gibi çok kısa perde hızlarına imkan tanıyor (A7 IV’te elektronik perde 1/8000 ile sınırlıydı). Özellikle çok parlak ışıkta geniş diyafram kullanırken 1/16000 gibi hızlar faydalı olabilir.
A7 V’nin fotoğraf modundaki bir diğer yeniliği, çoklu kareli yüksek çözünürlük ve düşük gürültü modları. Composite RAW Shooting adı verilen mod, A9 III’te de gördüğümüz üzere 4, 8, 16 veya 32 RAW görüntüyü birleştirerek gürültüyü azaltıp dinamik aralığı arttırmayı hedefliyor (bu işlem Sony’nin Imaging Edge Desktop yazılımı ile yapılıyor) . Bu daha çok tripodlu çekimler ve sabit sahneler için ideal. Ayrıca Extended RAW (Genişletilmiş RAW) denilen yepyeni bir özellik de A7 V’ye eklenmiş: Yapay zekâ algoritması kullanarak 33 MP tek bir görüntüden 132 MP’lik süper çözünürlüklü bir RAW dosyası üretebiliyor (uzun kenarı ~2 kat çözünürlük) . Bu mod, hareketli konular için pixel-shift tekniğine alternatif bir çözüm sunuyor; görüntüyü yazılımsal olarak ayrıntılandırıp büyütüyor. Örneğin kuş fotoğrafçıları, tele objektifle çektikleri 33 MP kareleri AI destekli 132 MP’e çıkararak daha fazla detayı koruyabilirler. Bu da A7 V’yi sadece hızlı değil, gerektiğinde yüksek çözünürlüklü fotoğraf makinesi gibi kullanabilme esnekliği sağlıyor. Elbette bu modlar dış yazılım gerektiriyor ve çekim sonrası işlem adımları var, ancak Sony’nin yüksek çözünürlük/düşük gürültü konusunda yazılım desteğini A7 serisine indirmesi sevindirici.
Özetle, A7 V fotoğraf tarafında önceki nesle kıyasla çok büyük ilerleme kaydetmiş durumda. 33 MP çözünürlük A7 IV’te de vardı ancak A7 V ile artık bu çözünürlükte 30 fps seri çekim, önbellekli çekim, iyileştirilmiş dinamik aralık ve daha az rolling shutter mümkün. Bu, vahşi yaşam gibi hem yüksek MP hem yüksek fps isteyen alanlarda onu öne çıkarabilir. A7R V gibi modeller hala 61 MP ile en üst detay ihtiyacına yönelik; A7S III gibi modeller de 12 MP ile en uç ISO ihtiyaçlarına yönelik avantajlı. A7 V ise geniş bir kullanım senaryosu yelpazesine hitap eden, genel amaçlı bir profesyonel makine olarak yerini alıyor.
(Giriş notu: A7 V’nin sensörü optik bir alçak geçiş filtresi içeriyor , bu da moiré desenlerini azaltmaya yardımcı oluyor. Sony yüksek çözünürlük ve oversampling sayesinde moiré riskinin düşük olduğunu belirtiyor. Ayrıca gövdede sensör temizleme mekanizması mevcut – perde kapalı iken toz sirkülasyonu yaparak toz yapışmasını engellemeye çalışıyor.)

Video Kayıt Yetenekleri ve Kare Hızları
Çözünürlük ve Kare Hızı Desteği: A7 V, video konusunda önceki A7 nesillerinin kısıtlarını önemli ölçüde aşıyor. En dikkat çekici yenilik, 4K 60fps’yi tam kare modda sunabiliyor olması. A7 IV’te 4K 60p çekmek için 1.5x APS-C kırpma gerekiyordu; A7 V’de ise yeni sensör sayesinde tam sensör genişliğinde 7K oversampling ile 4K 60p kaydediliyor . Yani A7 V, 33 MP sensörün tamamından 4K 60 için piksel okuması yapıp görüntüyü downsample ediyor – hiçbir piksel binning veya satır atlama olmadan, son derece detaylı bir 4K60 elde ediliyor . Bu, bu segmentteki bir kamera için büyük bir avantaj çünkü birçok rakip modelde (ör. Canon R6 II) 4K60 genelde hafif kırpma veya kalite düşümüyle geliyordu. A7 V’nin oversampling 4K çıktısı, 24/30p’de zaten çok keskin ve detaylıydı; şimdi 60p’de de bu kaliteyi koruyor.
Daha da etkileyici olan, A7 V’nin 4K 120fps seçeneğini getirmesi. Gerçi burada bir sınırlama var: 4K 120p çekim yapmak istediğinizde APS-C/Super35 modunda 1.5x kırpma uygulanıyor . Yani sensörün merkezinden ~4.6K çözünürlükte bir alan okunup 4K’ya ölçekleniyor. Bu modda da kalite 10-bit 4:2:2 olarak korunuyor, ancak tam kare açı yerine görüntü alanı daralıyor. Yine de, ilk defa bir “A7” serisi gövdede 120 fps’e varan 4K kayıt sunulmuş oldu. Bu, yavaşlatılmış çekimler için önemli bir adım. Karşılaştırmak gerekirse: A7S III / FX3, 4K 120fps’yi tam kareye yakın (1.1x gibi ufak bir kırpma ile) çekebiliyordu – çünkü onların 12 MP sensörü o hızlara yetişecek kadar hızlıydı. A7 V ise 33 MP ile 120fps’ye çıkabilmek için APS-C alanla yetinmek durumunda. Yine de, A7 IV’te 120fps sadece 1080p çözünürlükte mümkündü. Şimdi A7 V’de 4K 120 ile çok daha yüksek çözünürlüklü ağır çekimler alınabilecek.
Full HD çözünürlükte ise A7 V, 1080p 240fps değerine kadar çıkıyor . Bu da 24p oynatımda 10 kata kadar yavaşlatma demek. A7 IV’te Full HD 120 fps limit vardı; A7 V bu alanda da hızı katlamış. Bu kadar yüksek hızlarda detay tabii 4K kadar olmasa da, Full HD 240p görüntüler özellikle spor analizleri, bilimsel çekimler veya yaratıcı slow-motion efektleri için faydalı olabilir. Sony, A7 V’nin S&Q modunda 240fps’e izin verdiğini belirtiyor (bu mod direkt oynatma hızı yavaşlatılmış kayıt yapmayı sağlıyor).
Video modlarında tüm bu kare hızlarında 10-bit 4:2:2 renk örneklemesi desteği mevcut . Yani ister 4K60 ister 4K120, A7 V dahili kaydı 10-bit 4:2:2 yapabiliyor – bu profesyonel renk düzenleme için yeterli renk bilgisini sağlıyor. Kayıtlar XAVC HS (H.265), XAVC S (H.264 uzun GOP) ve XAVC S-I (H.264 All-Intra) formatlarında yapılabiliyor . A7 IV’te bulunan tüm codec seçenekleri burada da var: Örneğin en yüksek kalite için 4K All-Intra 600 Mb/sn kayıt seçilebilir . Ya da daha uzun kayıt için H.265 seçenekleri kullanılabilir. DCI 4K (4096x2160) modu ise A7 V’de bulunmuyor – sadece UHD 4K (3840x2160) kaydedebiliyor . Bu belki sinema en-boy oranı isteyenler için bir eksiklik olarak görülebilir, ancak A7 serisi daha çok genel kullanım ve içerik odaklı olduğundan çoğu kullanıcı için UHD yeterli olacaktır.
Bir diğer eksik, “open-gate” tam sensör oranında video kaydı desteğinin olmayışı. 3:2 oranlı tüm sensörü kullanarak video çekebilmek (örneğin 7K 24p RAW gibi) bazı rakiplerde (Panasonic S1H/S1R II gibi) görülen bir özellik. A7 V ise standart 16:9 çerçeveye sadık kalmış. Bu durum, dikey video ve farklı formatlara aynı anda içerik üretmek isteyen bazı kullanıcıların eleştirisini çekti – zira 2025 itibariyle sosyal medya için dikey videolar önemli hale geldi, open-gate ile tek çekimde hem yatay hem dikey kırpma imkanı olabiliyor. NoFilmSchool gibi kaynaklar Sony’nin bu özelliği yine es geçtiğini, ancak bunun Cinema Line ürünlerini ayrıştırmak için bilinçli bir karar olabileceğini belirtiyor.
Görüntü Kalitesi ve Renk Profilleri: A7 V’nin video kalitesi, standart kare hızlarında oldukça etkileyici. CineD tarafından yapılan ön incelemelere göre A7 V, 4K 24p/30p modlarında 7K oversampling sayesinde son derece keskin görüntüler veriyor; detay açısından FX3/A7S III gibi 12 MP sensörlü kameralardan daha üstün olması bekleniyor. Öte yandan, çok yüksek kare hızlarında (4K120) A7S III/FX3 tam kare avantajıyla daha önde olabilir. Kısacası, A7 V “temel” kare hızlarında görüntü kalitesini maksimize ederken, A7S III/FX3 aşırı düşük ışık ve en uç ağır çekim performansını maksimize ediyor denebilir.
Renk profilleri konusunda, A7 V’de de S-Log3 gama eğrisi, S-Gamut3.Cine renk uzayı, HLG (Hybrid Log-Gamma) ve S-Cinetone profili mevcut . Hatta ilginç biçimde Sony, A7 V’ye S-Log2 profilini de eklemiş; böylece eski iş akışına alışkın olanlar için ek seçenek sunulmuş. 10-bit kayıt sayesinde S-Log3 çekimlerde 15-16 durak dinamik aralık efektif olarak kullanılabiliyor. A7 V’nin yeni işlemcisi sayesinde canlı LUT desteği de var: Kameraya özel bir LUT yükleyip, log kaydı yaparken vizörde/monitörde bu LUT’u uygulayarak önizleme yapabiliyorsunuz . Bu özellik, özellikle log çekim yapıp kurguda renkle uğraşanlar için önemli, zira çekim anında doğru pozlama ve renkleri LUT ile tahmin etmek daha kolay oluyor. Ayrıca kadro takibi (Auto Framing) özelliği de video modunda yer alıyor: Statik bir tripodda çekim yaparken kadrajdaki kişiyi/yüzü takip ederek dijital zoom/pan yaparak onu ortada tutan bir yapay zeka fonksiyonu bu . Örneğin bir sunumu tek kamerayla çekerken, kişi hareket etse bile kamera sanki onu takip ediyormuş gibi bir efekt yaratılabiliyor.
Görüntü Sabitleme ve Isınma: A7 V’nin gövde içi görüntü sabitleme sistemi (IBIS) de geliştirilmiş durumda. Sony, yeni 5 eksenli SteadyShot IBIS’in 7.5 stop’a kadar titreşim telafisi sağladığını belirtiyor (A7 IV’te 5.5 stop idi). Özellikle elde çekimde bu fark hissediliyor. Ayrıca A7 V’de “Dynamic Active” denen gelişmiş bir elektronik sabitleme modu var . Bu mod, klasik “Active” moddan daha fazla kırpma yaparak ve yapay zekâ ile hareket analiz ederek çok daha pürüzsüz videolar elde edilmesini sağlıyor. ZV-E1 vlog kamerasında gördüğümüz bu özellik, yürürken çekim yaparken adım sarsıntılarını bile oldukça yumuşatabiliyor. Dynamic Active açık olduğunda görüntü biraz daha kırpılıyor (~%10-15 ekstra), fakat gimbal benzeri bir stabiliteye yakın sonuçlar alınabiliyor. Ayrıca Framing Stabilizer denen bir diğer yapay zekâ destekli stabilizasyon özelliği de A7 V’ye eklenmiş durumda. Bu fonksiyon, kullanıcı belirli bir kompozisyonu seçtiğinde (örn. konuyu kadrajın belirli bir yerinde tutmak istediğinde) kamera hareket etse bile elektronik olarak çerçeveyi hafifçe oynatarak seçilen kompozisyonu korumaya çalışıyor . Örneğin hareketli elde çekimlerde ufuk çizgisini sabit tutmak ya da yürürken özneyi kadraj ortasında tutmak gibi işler mümkün oluyor.
Termal Performans: A7 V, gövdesinde aktif bir soğutma fanı olmayan bir model. Yani tamamen pasif soğutma ile yetinmesi gerekiyor. Sony, A7 V’nin tasarımında gövde içi yeni bir grafit ısı dağıtıcı (Sigma şeklinde grafit soğutma parçası) kullandığını açıkladı . Bu parça, sensörün bulunduğu IBIS ünitesine entegre edilerek hem sensörün stabilizasyon için hareketine engel olmadan hem de ısıyı sensörden gövdeye iletecek şekilde tasarlanmış. Sonuç olarak A7 V’nin 4K 60p modunda ortam 20°C’de kesintisiz ~90 dakika kayıt yapabildiği, 40°C gibi çok sıcak ortamlarda dahi ~60 dakika sınırına ulaşabildiği belirtiliyor . Bu değerler A7 IV’ün video çekimlerinde bazen karşılaştığı ısınma limitlerini aşıyor. A7 IV, oversampling 4K modunda (7K->4K 30p) sıcak ortamlarda ~30-60 dk içinde termal uyarı verebiliyordu. A7 V’de hem işlemcinin verimliliği hem grafit soğutma sayesinde bu sorun büyük ölçüde çözülmüş görünüyor. Gerçek kullanıcı deneyimlerinde de 4K 60p 10-bit çekimlerde dahi kamera genellikle kaydı durdurmadan uzun süre devam edebiliyor. Tabi ki batarya ve kart kapasitesi ayrı sınırlayıcılar olacaktır, ancak termal olarak A7 V güven veriyor. Bu noktada A7 V, aktif fanlı sinema kameraları (FX3 gibi) kadar olmasa da, bir aynasız fotoğraf makinesi için oldukça dirençli. Fotoğraf çekiminde ise ısınma zaten pek sorun olmuyor; A7 V’nin yüksek seri çekim modlarında da herhangi bir yavaşlama olmadan buffer dolana kadar çekime devam edebildiği raporlanmış durumda.

Gövde Tasarımı ve Ergonomi
Tasarım Genel Bakış: Sony A7 V’nin gövde tasarımı, ilk bakışta A7 IV ile neredeyse aynı gibi görünüyor. Magnezyum alaşımlı sağlam bir kasa, toza ve neme dayanıklı contalar, belirgin bir tutuş sağlayan derin bir grip… Ancak ufak tefek dokunuşlarla ergonomi daha da geliştirilmiş. Öncelikle A7 V, A7R V’nin tasarımından bazı yenilikleri miras almış durumda. Bunların başında 4 eksenli çok açılı LCD ekran geliyor . A7 IV’te ekran yana açılan tam hareketli (vari-angle) tipteydi; A7 V’de ise ekran hem yukarı-aşağı eğilebilir hem de yana açılabilir bir mekanizmaya sahip (Sony bunu “4-axis multi-angle” olarak adlandırıyor). Bu sayede kullanıcılar ister klasik dikey tilt yaparak bel hizasında/üstten çekim yapabilir, ister ekranı yana çevirip self videolar çekebilir – tercihe göre her iki eklem sistemi bir arada sunulmuş. Bu tasarım, Panasonic S1H/S5II gibi bazı modellerde görülen esnek bir yaklaşım ve kullanıcılar tarafından çok beğenildiği belirtiliyor . Ekranın boyutu da 3.0 inç’ten 3.2 inç’e büyümüş, çözünürlüğü de 1.03M’den 2.1 milyon noktaya yükseltilmiş . Yani A7 IV’e kıyasla yaklaşık iki kat daha keskin bir dokunmatik ekran var. Parlaklık, renk doğruluğu ve dokunmatik tepki hızı da geliştirildiğinden menülerde gezinmek ve dokunarak netlik noktasını seçmek daha konforlu hale gelmiş.
A7 V’nin gövdesi, A7R V’den biraz daha büyükçe bir grip barındırıyor . Sony, A7R V ile grip tasarımını elden geçirmiş ve daha dolgun, ergonomik bir yapıya geçmişti; şimdi aynı form A7 V’de de uygulanmış. Bu grip ele daha iyi oturuyor ve ağır lenslerle dengeyi iyileştiriyor. Gövdenin genel boyutları 130.3 x 96.4 x 72.3 mm olarak verilmiş, ağırlık ise 695 gram (pil ve kart dahil) . A7 IV’ten yaklaşık 37g daha ağır ve birkaç milimetre daha kalın/tombul – büyük ölçüde grip ve ekran menteşesindeki iyileştirmelerden dolayı . Yine de, 700 gram altı bir full-frame kamera için gayet taşınabilir.
Elektronik Vizör (EVF): A7 V’nin vizörü, selefiyle aynı çözünürlüğe sahip: 3.68 milyon noktalı OLED vizör, 0.78x büyütme oranı ile geliyor . Bu, 2020’de çıkmış A7S III’ün efsanevi 9.44M noktalı süper vizöründen daha mütevazı bir panel. Sony burada muhtemelen maliyet dengesi adına A7 IV’teki vizörü aynen korumuş. Ancak yeni BIONZ XR2 işlemci sayesinde vizör performansı artmış: A7 V vizöründe 120 fps yenileme hızı sunuluyor ve 30 fps çekimde blackout (kararma) olmadan sürekli izleme yapılabiliyor . A7 IV’te seri çekimde vizör belli aralıklarla kararıyordu ve yüksek hızlı aksiyon takibini zorlaştırıyordu; A7 V’de bu sorun ortadan kalkmış. Vizör parlaklığı, kontrastı, diyopter ayarı vs. A7 IV ile benzer. 0.78x büyütme yeterli bir görüş alanı verse de, A7R V/A1 mark II gibi modellerdeki 0.90x devasa vizöre alışanlar A7 V’nin vizörünü nispeten küçük bulabilir. Yine de birçok rakip modelde (Canon R6 II gibi) benzer 3.7M EVF’ler kullanıldığını düşünürsek A7 V sınıf standardını yakalıyor. Vizör göz lastiği derin ve kullanışlı, göz algılayıcıyla LCD geçişi sorunsuz çalışıyor. Elektronik vizör, güçlü yapay zeka AF sayesinde, örneğin bir kuşun gözüne kilitlenip 30fps takip ederken bile canlı ve akıcı bir görüntü sunuyor – bu noktada optik vizörleri aratmayan bir deneyim sağladığı vurgulanıyor.
Kontrol Düzenleri ve Yeni Tekerlekler: Sony, A7 serisinde A7 IV ile birlikte bazı kontrol düzeni değişikliklerine gitmişti. A7 V’de bu yaklaşım devam ediyor. A7 IV’te hatırlanacağı üzere klasik PASM mod kadranının altına bir foto/video/S&Q modu seçici eklenmişti; A7 V’de de mod tekeri 2 katmanlı (altta çekim modu seçici, üstte PASM) şekilde duruyor. Bu sayede fotoğraf ile video modları arasında hızlı geçiş mümkün – geçiş yapınca menü ve atanmış tuşlar o moda özel ayarlara geçiyor. A7 V’de ayrıca A7 IV’teki kilitli poz telafisi kadranı yerine, programlanabilir bir üçüncü kontrol tekeri kullanılmış. Özellikle sağ üst arka kısımda, AEL düğmesinin üzerinde bir ekstra teker bulunuyor ve varsayılan olarak P/A/S modlarında ekspozur telafisine atanmış durumda . Bu pratik bir yenilik; artık poz telafisi için bir tuş basılı tutmaya gerek kalmadan direkt o teker ile ayar yapılabiliyor. Dileyen kullanıcılar bu tekeri ISO veya herhangi başka bir parametreye de atayabilir (menüde özelleştirilebiliyor). Ön yüzde bildiğimiz ön/arka tekerler duruyor, böylece toplamda 3 adet döner kontrol tekerine sahip oluyoruz. Sony’nin yıllardır fotoğraf makinelerinde koruduğu AF-ON, AEL, C1, C2 gibi özelleştirilebilir butonlar da A7 V’de yerlerini almış durumda. Toplam 11 adet özelleştirilebilir fonksiyon butonu olduğu belirtiliyor. Tüm tuş ve tekerlerin gayet sağlam ve tok bir hissiyat verdiğini, kazara basılmayı önleyecek ideal sertlikte olduğunu TechRadar incelemesi de özellikle not ediyor .
LCD, Menü ve Arayüz: Yukarıda bahsettiğimiz 4 eksenli dokunmatik LCD, sadece esneklik değil yüksek çözünürlük de getiriyor. 2.09 milyon nokta ile A7 IV’ün ekranından çok daha keskin bir görüntü sunuyor . Bu, manuel netlemelerde ve dış mekanda parlak ışık altında kadraj yaparken yardımcı oluyor. Ekranın dokunmatik tepkileri de iyileştirilmiş; incelemeler dokunmatik odak seçiminin ve menü gezintisinin hissedilir şekilde hızlı ve akıcı olduğunu belirtiyor . Sony ayrıca menüde bazı pratik iyileştirmeler yapmış: Örneğin video modunda kritik ayarları tek bakışta gösteren “Ana ekran (BIG6)” arayüzü, A7 V’de güncellenmiş. Diyafram, enstantane (açı veya süre), ISO, kare hızı, beyaz dengesi, ses seviyeleri gibi bilgileri büyük simgelerle tek ekranda görebiliyorsunuz. Bu arayüz FX6/FX9 gibi üst seviye kameralardan esinlenilmiş bir özellikti, A7 V ile birlikte bu segmentte de kullanıcıya sunuluyor. Genel olarak A7 V, menü yapısı ve arayüz akıcılığı anlamında A7 IV’e göre daha “olgun” hissettiriyor – BIONZ XR2 işlemci menüde gezinmeyi de hızlandırmış.
Dayanıklılık ve İnşaat: A7 V’nin kasası, zorlu koşullara uygun şekilde mühürlenmiş. Sony, düğmeler, yuva kapakları, lens yuvası ve gövde birleşim noktalarında hava geçirmez contalar kullandığını belirtiyor . Bu model tam profesyonel seviye (A1/A9 serisi) kadar tank değilse de toz ve neme karşı güven veriyor. Örneğin hafif yağmur altında veya tozlu ortamlarda sorun yaşamaması beklenir. A7 V’nin perde ömrü resmi olarak açıklanmamış olsa da önceki modellerin 200.000 civarı mekanik perde ömrüne sahip olduğunu biliyoruz; benzer veya daha iyi olabilir. Flaş senkron hızı tam kare için 1/250 s, APS-C modda 1/320 s olarak belirtilmiş – bu A7 IV ile aynı. A7 V’de CFexpress yuvası ve pil yuvası gibi boşluklar hariç gövdenin elde tıklatıldığında tok bir his verdiği, herhangi bir esneme ya da boşluk hissi olmadığı yorumlanmış . Bu da sağlam yapının göstergesi.
Kart Yuvaları ve Bağlantı Noktaları: A7 V’nin sağ tarafında çift bellek kartı yuvası bulunuyor. Burada Sony ilginç bir tercih yapmış: Yuvalardan sadece biri CFexpress Type-A desteğine sahip, diğeri yalnızca SD UHS-II kart kabul ediyor . A7S III ve FX3 gibi modellerde her iki yuva da hibrit (hem SD hem CFexpress A) idi. A7 IV’te de benzer şekilde tek CFexpress A destekli yuva vardı, A7 V de bunu sürdürüyor. Bu durumda, en yüksek bitrate’li modlarda aynı anda iki karta kayıt yapmak isterseniz (ör. çift kayıt yedekleme), ikinci kartınız SD ise V90 hızında bir SD kart kullanmanız gerekli – yoksa yavaş kalabilir. Tek karta kayıt yaparken ise ister CFexpress A ister hızlı bir SD, tüm modları kaldıracaktır (CFexpress A kartlar özellikle 4K120 All-I gibi yoğun durumlarda tamponu daha hızlı boşaltmaya yarıyor). Bazı kullanıcılar Sony’nin neden her iki yuva için de CFexpress A desteği eklemediğini eleştirmiş durumda . Zira CFexpress A kartlar pahalı olsa da performans avantajı sunuyor ve çift yuva da desteklese daha esnek olurdu. Muhtemelen maliyeti düşük tutmak için bu tercih yapıldı. Yine de Sony’nin rakibi Canon R6 II, çift yuvasında sadece SD desteği sunarken; Nikon Z8 gibi bir üst segment model ise bir SD bir CFexpress-B kullanıyor. Bu bağlamda A7 V’nin bir SD + bir CFexpress A kombinasyonu makul ama ideal değil diyebiliriz. Kart yuvası kapağı menteşesi sağlam ve kilitli tasarlanmış; yanlışlıkla açılması zor.
A7 V üzerinde tam boy HDMI Type-A portu mevcut . Bu çok olumlu, zira micro HDMI problemini A7S III ile birlikte geçmişti Sony; burada da büyük ve güvenli bir HDMI çıkışı görüyoruz. HDMI üzerinden 4K 60p 10-bit 4:2:2 sinyal çıkışı verebiliyor (HDMI 2.1 bant genişliği sayesinde). Fakat önemli bir nokta: A7 V, HDMI’dan RAW video çıkışı sunmuyor . Sony bu özelliği Cinema Line dışı modellerde genelde opsiyonlu tutuyor; örneğin A7 IV’te de başlangıçta RAW çıkışı yoktu (sonra da gelmedi). A7R V ise 8K sensörüyle 16-bit RAW çıkış veriyordu. A7 V’de muhtemelen segment konumlandırması gereği bu kapalı bırakılmış. Yani Atomos Ninja V+ vb bağlayıp ProRes RAW kaydı alınamıyor. Ancak HDMI’dan sıkıştırılmamış YCbCr 4:2:2 10-bit sinyal verip harici kayıt (ProRes, DNxHR gibi) yapabilirsiniz. A7 V’nin HDMI çıkış modlarında tüm kare hızları (24/25/30/50/60p) ve Full HD 60i dahil çeşitli formatlar destekleniyor .
Kameranın sol tarafında ayrıca bir USB-C (10 Gbps) portu, bir USB-C (5 Gbps) portu daha, mikrofon girişi, kulaklık çıkışı ve flaş senkron terminali bulunuyor. Evet, yanlış duymadınız: A7 V’de çift USB-C var ! Bu, A1 Mark II ve A9 III gibi üst modellerde de görülen bir yenilik. Sony, eski microUSB multi portu kaldırıp yerine ikinci bir USB-C koymuş. Bu sayede aynı anda hem hızlı data bağlantısı hem güç beslemesi yapabilmek mümkün. Örneğin bir USB-C üzerinden harici SSD’ye kayıt (A7 V doğrudan harici diske kayıt desteklemese de, PC’ye takıp oradan yazma gibi hack yöntemleri konuşuluyor) veya kablolu LAN adaptörü ile bağlanma; diğer USB-C üzerinden de Power Delivery uyumlu powerbank ile güç verme senaryoları düşünülebilir. Sony resmi olarak, A7 V’nin USB üzerinden UVC/UAC standardında webcam olarak kullanılabildiğini, 4K 30p’ye kadar canlı görüntü aktarabildiğini belirtiyor . Yani tak-çalıştır şekilde bilgisayara bağlayıp yüksek kaliteli bir webcam gibi kullanabilirsiniz. Aynı anda diğer USB-C portundan kamerayı şarj etmek/enerji vermek de mümkün oluyor (çift port sayesinde). Bu, stüdyo çekimleri veya uzun yayınlar için harika bir avantaj.
Kablosuz bağlantılarda A7 V, Wi-Fi 5GHz/2.4GHz çift bant desteğini A7 IV gibi sunuyor ama bir adım ileri gidip Wi-Fi 6 (802.11ax) uyumluluğu getiriyor . Hatta Sony “6GHz bandı” diyerek Wi-Fi 6E desteğine işaret etmiş – yani uygun yönlendiricilerle daha yüksek hızda kablosuz tethering ve dosya transferi olası. Bluetooth 5.0 ile akıllı telefonlara düşük güçte sürekli bağlı kalabiliyor. Imaging Edge Mobile uygulaması üzerinden uzaktan tetikleme, anında fotoğraf aktarımı vb özellikler sorunsuz çalışıyor. Profesyoneller için düşünülmüş bir diğer detay, A7 V’nin USB üzerinden Ethernet LAN adaptörü desteği. Harici bir USB-Ethernet dongle takarak kamerayı kablolu ağa bağlayabilir, FTP üzerinden fotoğraf transferi yapabilir veya canlı yayın gönderebilirsiniz (Sony’nin mirrorless modellerinde bu özellik yeni yeni vurgulanıyor). Zaman kodu senkronizasyonu ise bu modelde yer almıyor; multi port kalktığı için A7 V’den timecode jam-sync beklememek gerek – o daha çok FX3/FX6 gibi kameralarda bulunuyor.
Ses Giriş/Çıkış ve Aksesuar Yuvası: A7 V’de 3.5mm mikrofon girişi ve 3.5mm kulaklık çıkışı standart olarak mevcut. Harici mikrofon bağlayıp ses kaydedebilir, kulaklıkla canlı sesi dinleyebilirsiniz. Ses kaydı dahili olarak 2 kanala 24-bit yapılabiliyor. Ancak Sony’nin Multi-Interface (MI) aksesuar kızağı sayesinde A7 V’yi gelişmiş ses cihazlarıyla kullanmak mümkün. Örneğin Sony’nin XLR-K3M veya XLR-H1M gibi 2 kanallı XLR adaptörünü bu kızağa takarak, profesyonel XLR mikrofonları doğrudan kameraya bağlayabilirsiniz. Bu adaptör, dijital ses aktarımı yaptığından, preamp kalitesi yüksek temiz bir ses sunuyor ve kameraya 4 kanala kadar (2 XLR + 3.5mm girişler) ses kaydı imkanı veriyor . A7 IV de bu desteğe sahipti; A7 V’de de aynısı devam ediyor. Ayrıca MI kızağı Sony’nin kablosuz mikrofon alıcıları (ECM-W2BT gibi) ve dijital shotgun mikrofonları (ECM-B10/B1M) ile uyumlu. Bu sayede kablosuz yaka mikrofonu kullanırken kamerada hiçbir kabloya ihtiyaç olmadan dijital olarak sesi aktarabilirsiniz. A7 V’nin dahili mikrofonu ise önceki nesillerdeki gibi stereo yapıda; fakat işlemci destekli yeni gürültü azaltma algoritmaları eklenmiş . “Wind Noise Reduction” (rüzgar gürültüsü kesme) ve genel ortam uğultusu kesmeye yönelik “Noise Cut” adında iki mod, ister dahili mikrofonda ister harici mikrofonla kullanılabiliyor. Bu modlar, sabit düşük frekanslı uğultuları (ör. klima sesi, bilgisayar fanı) real-time filtreleyip daha temiz ses almayı sağlıyor . Rüzgarlı dış mekan çekimlerinde veya sürekli fan gürültüsü olan bir ortamda bu dijital NR işe yarayabilir; ancak önemli çekimlerde biz yine de fiziki rüzgar koruyucu (deadcat) kullanmayı ve kritik ses işlerini harici kayıt cihazlarına bırakmayı öneririz.

Lens ve Aksesuar Uyumluluğu, Genişletilebilirlik
Lens Seçenekleri ve Süper 35 Modu: A7 V, Sony’nin E-mount bayonetini kullanıyor ve tam kare (full-frame) sensöre sahip. Bu demek oluyor ki Sony FE lenslerin tamamıyla uyumlu. Ayrıca APS-C E-mount (Sony E) lensler de A7 V’de kullanılabilir; takıldıklarında kamera otomatik APS-C crop moduna geçiyor. A7 IV’te APS-C modunda 4K çekim yaparken sensör çözünürlüğü yettiği için (yaklaşık 7K->4K 30fps), güzel sonuçlar alınabiliyordu ancak 60fps’de mecburen APS-C’ye geçildiğinden sadece Super35 alan kullanılmış oluyordu. A7 V ise APS-C modunu isteğe bağlı bir seçenek haline getirdi – tam kare 60p mümkün olduğu için APS-C’ye mecbur kalmıyorsunuz, ancak Super35 sinema lensleri veya hafif APS-C lensler kullanmak istediğinizde 4K60’a kadar yine de çekim yapabiliyorsunuz. 33 MP sensör APS-C modda yaklaşık 14-15 MP etkin çözünürlük sunuyor, bu da 4K için yeterli bir değer (hatta hafif oversampling bile oluyor). Bu sayede elinizdeki bir 35mm sinema lens setini adaptörle A7 V’ye takıp, 4K videolarınızı rahatlıkla çekebilirsiniz. Bu özellik Panasonic, Canon gibi rakiplerde bir süredir standarttı; Sony de bu konuda geri kalmıyor. Anamorfik lens desteği açısından ise A7 V gövdesinde anamorfik çözme (de-squeeze) özelliği bulunmuyor – bu özellik daha çok FX3 sonrası yazılım güncellemesiyle sinema serisine eklenmişti, A7 serisinde yer almıyor. Ancak yine de 1.33x anamorfik lens kullanılırsa, post aşamasında çözülerek kullanılabilir; A7 V’nin 7K çözünürlüğü anamorfik alt örnekleme için de bol piksel sağlıyor.
Gövdede Montaj Noktaları: A7 V, bir fotoğraf makinesi formunda olduğundan FX3/FX30 gibi cine serisi modellerdeki entegre 1/4” vida yuvalarına sahip değil. Gövdenin altında klasik bir tripod dişi, üstte MI kızağı ve kayış yuvaları bulunuyor. Eğer A7 V’yi kafessiz şekilde aksesuarlarla donatmak isterseniz, üstteki hotshoe’ya mikrofon veya küçük LED ışık takılabilir; ancak yanlarda monitör kolu vb takmak için bir kamera kafesine ihtiyaç duyabilirsiniz. A7 IV ile aynı boyutlara sahip olduğu için piyasadaki bir çok A7 IV cage ürünü A7 V ile de uyumlu olacaktır (buton/düğme yerleşimi aynı kaldığından). Yine de haberler iyi: A7 V ile birlikte SmallRig, Tilta gibi üreticiler yeni cage ve L-bracket modellerini duyurdular. Fakat çoğu kullanıcı günlük çekimlerde bir kafese ihtiyaç duymayabilir, zira gövde ergonomisi zaten güçlü ve hafif aksesuarlar (mikrofon gibi) direkt takılabiliyor.
Batarya ve Güç Aksesuarları: A7 V, NP-FZ100 batarya kullanıyor – yani A7 III’den beri süre gelen pil standardını koruyor. Bu pil, Sony’nin en yüksek kapasiteli mirrorless bataryası (2280 mAh, 16.4 Wh) ve A7 V’nin enerji verimli işlemcisi sayesinde oldukça uzun çekim süreleri sunabiliyor. Yukarıda bahsetmiştik, CIPA standartlarına göre LCD ile ~750 kare, vizör ile ~630 kare çekim ömrü ölçülmüş ki bu A7 IV’e kıyasla %25 civarı artış demek . Gerçek kullanımda 750 kare rahat aşılabilir, birçok kullanıcı tek pille 1000’e yakın fotoğraf yakalayabildiğini bildiriyor. Video tarafında ise CIPA’ya göre sürekli 4K kayıt süresi ~135 dakika (2 saat 15 dk) civarında . Bu da pratikte tek pille bir belgesel röportajını bile çekebileceğiniz anlamına geliyor. Tabii harici güç desteği de var: A7 V’nin USB-C PD (Power Delivery) uyumlu, bu sayede powerbank veya adaptör ile kamerayı kullanırken şarj etmek mümkün. Özellikle uzun etkinlik çekimlerinde veya time-lapse, webcast gibi işlerde harici pil takviyesiyle kesintisiz çalışabilirsiniz.
Flaş ve Dış Aksesuarlar: A7 V’de dahili pop-up flaş bulunmuyor (zaten önceki nesillerde de kaldırılmıştı). İhtiyaç halinde MI kızağına bir harici flash takmak gerekiyor. Sony’nin Godox, Profoto, Nissin gibi pek çok flaş sistemiyle TTL uyumu var. Hızlı senkron (HSS) desteği aynen devam ediyor. Bunun yanında tetikleyici takıp stüdyo flaşlarını da kullanabilirsiniz; senkron hızı 1/250 olduğu için çoğu durumda yeterli. A7 V; uzaktan kumanda, deklanşör kablosu, dikey battery grip gibi aksesuarlar yönüyle A7 IV ile aynı port düzenine sahip olduğundan (mikrofon jakındaki kablolu tetikleme gibi)** mevcut aksesuar ekosistemiyle tam uyumlu**. Sony’nin kendi VG-C4EM battery grip’i (çift pil takma ve dikey çekim kolaylığı sağlar) A7 V’ye de uyumlu olarak listelendi. Bu grip ile pil kapasitesi ikiye katlanıyor ve portre çekimleri kolaylaşıyor. Özetle, A7 V bir “Alpha” serisi gövde olduğundan Sony’nin geniş aksesuar dünyasından faydalanabiliyor.
Üçüncü Parti Lens Uyumluluğu: Bu konuyu ayrı bir paragraf açmak yerinde olacak çünkü A7 V duyurulduktan sonra biraz tartışma yarattı. İlk parti kullanıcılar, bazı üçüncü parti manuel olmayan lenslerin (özellikle Viltrox, Meike gibi marka adaptif lenslerin) A7 V gövdesinde düzgün çalışmadığını, hatta kamerayı dondurabildiğini rapor ettiler. Bu durum, forumlarda “Sony üçüncü parti lensleri mi kısıtladı?” diye tartışıldı . Neyse ki durum bir kasti engelleme değil, bir uyumluluk sorunu idi. Sony, A7 V’nin henüz final ürün yazılımı yüklenmeden dağıtıldığını ve bu gibi lenslerle ilgili bir güncelleme geleceğini belirtti. Nitekim bazı lens üreticileri de A7 V uyumlu yeni firmware hazırlığında olduklarını duyurdular. Örneğin Sigma ve Tamron’un E-mount lensleri büyük ölçüde sorunsuz çalışsa da, elektronik protokolü ters mühendislikle kullanan bazı Çin menşeli lensler kamerada hata oluşturabiliyor. Genel kanı, Sony’nin A7 V ile lens iletişim protokolünde bir yenilik yaptığı (AI tabanlı AF sistemiyle ilgili) ve bu yüzden eski lens firmware’lerinin adapte olması gerektiği yönünde. Yani Sony üçüncü parti lensleri engelliyor diyemeyiz; halihazırda piyasadaki neredeyse tüm ana akım lensler (Sigma, Tamron, Samyang AF modelleri vs) zaten sorunsuz. Sadece birkaç bağımsız üretici lensi için yamalar bekleniyor. Zaten Nikon bile Z sisteminde kapalı ekosistemdeyken, Sony’nin yıllardır açık olması büyük takdir topluyordu – bu durumun da geçici bir pürüz olduğunu söyleyebiliriz.

Otomatik Odaklama Özellikleri ve Yapay Zeka Destekleri
Sony, 2022’de A7R V ile birlikte fotoğraf makinelerine ayrı bir AI yapay zeka işlem birimi entegre etmeye başlamıştı. A7 V de bu yeniliği devam ettiriyor fakat farklı bir mimariyle: A7R V’de BIONZ XR yanında ek bir “AI chip” varken, A7 V’de BIONZ XR2 işlemcisi AI işlemleri kendi içinde entegre olarak yürütüyor . Yani A7 V’nin işlemcisi, hem görüntü işleme hem yapay zeka hesaplamalarını tek çipte halleden yeni nesil bir tasarım. Sony bunun avantajının hız, ısınma ve pil verimliliği olduğunu belirtiyor – tek chip beslemek, iki chip beslemekten iyidir prensibiyle hareket edilmiş.
AF Sisteminin Donanımı: A7 V, sensör üzerinde 759 noktalı faz algılamalı AF sistemine sahip . Bu nokta sayısı ve %94 kapsama alanı aslında A7 IV ve A1’de de gördüğümüz bir değer – yani donanım olarak AF modülü benzese de asıl fark yazılımda. A7 V’nin AF sistemi -4 EV ışık seviyesine kadar çalışabiliyor (A7 IV -3 EV idi) . Bu, çok karanlık ortamlarda dahi netleme yapabileceği anlamına geliyor. Örneğin ay ışığında veya loş bir mum ışığında insan çekimlerinde hala odaklanabiliyor. A7 V’nin 33 MP sensörü, daha düşük çözünürlüklü A7S III’e göre AF için daha fazla detay sunuyor gibi düşünülebilir; ancak pratikte Sony’nin Hybrid AF sistemi her iki sensörde de oldukça başarılıydı.
Yapay Zeka ile Nesne Tanıma: A7 V’nin asıl parladığı nokta, Real-time Recognition AF adı verilen yapay zeka destekli nesne algılama sistemi. Kamera artık sadece insan veya hayvan gözünü takip etmekle kalmıyor; insan, hayvan, kuş, böcek, araba, tren, uçak gibi farklı nesne türlerini de tanıyabiliyor . Üstelik bir “Otomatik” modu sayesinde kadrajda ne olduğunu kendi saptayıp ona göre seçim yapabiliyor – örneğin hem insan hem hayvan varsa önceliği insana verecek şekilde. Bu sistem, A7 IV’ün (insan/hayvan/göz) tanıma yeteneklerinin çok ötesinde. Özellikle böcek ve araba/tren gibi kategorilerin eklenmesi ilgi çekici; zira bu tür konular fotoğrafçılıkta niş de olsa A7 V ile çekim yapanlar artık bu nesnelerde de yapay zekânın nimetlerinden faydalanabilecek. Örneğin bir rallide A7 V, araçları algılayıp netlemeyi aracın gövdesine değil sürücünün kaskına kilitleyebiliyor . Veya bir kuş fotoğrafında sadece göze değil kuşun kafa veya gövde formuna göre de takibini sürdürebiliyor . Sony, A7 V’nin insan tanıma konusunda da geliştirmeler yaptığını belirtiyor: Yeni algoritma bir insanı sadece yüz/göz değil beden pozundan da tanıyabiliyor . Mesela kişi kameraya arkası dönükse, vücudunun duruşundan insan olduğunu anlıyor ve takip etmeye devam ediyor; yüz tekrar görünürse göze hemen kilitleniyor. Bu, sahne takibinde sürekliliği artıran akıllı bir özellik.
AF Performansı ve Hızı: Yeni BIONZ XR2 işlemcinin getirdiği güç, A7 V’nin odak takibini hem hız hem isabetlilik açısından üst seviyeye çıkarmış. Sony’e göre A7 V’nin yapay zeka AF sistemi, A7 IV’e kıyasla özellikle nesne tanıma ve takipte %40’a varan iyileştirmeler sunuyor. TechRadar, A7 V’yi test ederken AF’nin inanılmaz derecede hızlı ve tutarlı olduğunun altını çizmiş: Tek dokunuşla odak noktasına anında atlıyor, kadrajda seçilen objeyi kaybetmeden çiviliyor diyor . Londra sokaklarında sincaptan hızlı geçen araçlara kadar çeşitli konuları takip etmişler ve kamera çok az yanılma yapmış. 30 fps çekimde dahi her karenin net oluşu, AF sisteminin yetişebildiğini gösteriyor. A7 V’nin AF algoritması, A1 Mark II gibi amiral gemilere yakın bir yetkinlikte tasarlanmış – hatta Sony, XR2 sayesinde ayrı bir AI işlemcinin eksikliğinin hissedilmediğini, aksine enerji tasarrufu sağladığını ifade ediyor.
AF Özelleştirme ve Ek Özellikler: A7 V, tıpkı video odaklı FX3 gibi detaylı AF ayarlarına izin veriyor. AF geçiş hızı (focus transition speed) ve AF takip hassasiyeti (subject shift sensitivity) parametreleri, kullanıcı tarafından 7 kademede ayarlanabiliyor. Örneğin sahnede önüne aniden biri geçerse odağın başka hedefe atlamaması için takip hassasiyetini düşürebilirsiniz . Ya da sinematik odak geçişleri için AF hızını yavaşlatabilirsiniz. AF Assist özelliği de hem foto hem videoda mevcut – bu sayede AF modunda netleme yaparken manuel halkayı çevirirseniz anlık manuel müdahale yapabiliyorsunuz (Sony’nin bir süredir sunduğu faydalı bir özellik). Ayrıca birçok Sony lensle uyumlu çalışan Focus Breathing Compensation (netlik yaparken oluşan kadraj değişimini dijital telafi) özelliği de unutulmamış. A7 V ile gelen yeni bir şey de ekstra küçük AF noktası seçebilme imkanı . Önceden “Flexible Spot” ile belli bir bölge seçiliyordu ama boyutu sınırlıydı; şimdi çok daha ince bir AF noktası veya büyük bir bölge seçilebiliyor. Bu, karmaşık sahnelerde yanlış objeye odaklanma riskini azaltmaya yardımcı.
Video AF ve Vlog Destekleri: A7 V, video çekiminde de sınıfının lideri AF performansını sunuyor diyebiliriz. Real-time Tracking, insan gözü takibi gibi özellikler video modunda da aktif. Hatta A7 IV ile karşılaştırıldığında, video AF’de kimi zaman zorlanan hayvan/kuş takibi A7 V’de çok daha kararlı hale gelmiş. Örneğin bir kuşu uçarken 4K 60p videoda ortada tutup gözünü netlemek A7 V ile şaşırtıcı derecede mümkün deniyor. Videograflar için bir güzel haber de, A7 V’de A7R V’ye gelen Focus Map (netlik alanı haritalama) özelliğinin bulunması. Bu özellik, vizörde alan derinliği dışında kalan bölgeleri renkli katmanlarla göstererek hangi alanların net, hangilerinin flu olduğunu anlamanızı sağlıyor. Ayrıca zebra, peaking gibi klasik yardımcılar da var.
Otomatik Kadrajlama ve Yapay Zeka Kadraj Düzeltme: Yukarıda kısmen bahsettiğimiz Auto Framing ve Framing Stabilizer, AF sisteminin yapay zekasını kullanan ek fonksiyonlar. Auto Framing, özellikle tek kişiyle video çeken YouTuber’lar veya sunum yapanlar için ideal; kadrajı yazılımsal olarak hareket ettirip büyültüp küçülterek konu kadrajdan çıkmadan takip ediyor . Örneğin geniş açılı sabit bir çekim yapıyorsunuz, AI otomatik olarak kişiyi takip ederek sanki bir kameraman yakın plan alıyormuş hissi verebiliyor. Framing Stabilizer ise hareketli çekimlerde, yapay zeka ile ufak kadraj düzeltmeleri yaparak görüntüyü daha dengeli tutuyor. Örneğin yürürken yapılan vlog çekiminde, ufuk çizgisini sabit tutmaya veya yüzü hep belirli bir konumda korumaya yardımcı oluyor . Bu işlemler tabii sensör jiroskop verisi kullanılarak ve bir miktar görüntü kenar payı harcanarak yapılıyor, ama sonuçları oldukça etkileyici bulunuyor. Sony, özellikle ZV-E1 gibi modellerde denediği bu AI kadrajlama özelliklerini A7 V’ye ekleyerek içerik üreticilerine göz kırpmış diyebiliriz.
Sonuç itibariyle, A7 V’nin AF sistemi Sony’nin yıllardır süregelen başarısını yeni zirvelere taşıyor. A7 IV zaten müthiş bir netleme becerisine sahipti; A7 V bunu bariz biçimde daha da iyi hale getiriyor. Özellikle nesne tanıma çeşitliliği (böcekten uçağa 7-8 farklı tür), 30 fps’de gözü kapalı takibe devam etmesi, -4EV loş ışıkta çalışabilmesi onu piyasadaki en güvenilir odak sistemlerinden biri yapıyor. Yüksek hız, yüksek çözünürlük, yapay zeka üçlüsünün böyle efektif harmanlanması, yavaşça aynasız kameralarda insan faktörünü (manuel netlik ihtiyacını) asgariye indirmeye başladığımızın bir göstergesi adeta.

Batarya Performansı ve Depolama Seçenekleri
Pil Ömrü ve Güç Kullanımı: A7 V, NP-FZ100 serisi pili kullanıyor – A7 III’ten beri devam eden bu pil, yaklaşık 2280 mAh kapasiteye sahip ve Sony aynasızlar içinde en yüksek dayanımı sunan model. A7 IV’te bu pille CIPA değerlerine göre 580 kare (LCD) çekilebiliyordu. A7 V’de yeni işlemcinin verimliliği ve vizör karartısız modun akıllıca enerji yönetimi sayesinde bu değer 750 kare (LCD) / 630 kare (EVF) seviyesine çıkmış durumda . %25-30 civarı bir artış söz konusu, ki bu takdire şayan. 750 kare, birçok DSLR’ı dahi geride bırakabilecek bir rakam. Gerçek dünya kullanımında, eğer çok vizör kullanmıyorsanız ve çekimler arası bekleme varsa, bir şarjla 1000 kareye yaklaşmak olası (bazı kullanıcılar 1200’ü gördüklerini belirtiyor, tabi bu kişiden kişiye değişir). Video tarafında ise Sony, yaklaşık 135 dakikaya (2 saat 15 dk) kadar 4K kayıt yapılabileceğini belirtiyor . Aralıksız kayıtta ise 210 dakika (3.5 saat) gibi teorik bir rakam verilmiş ki bu, muhtemelen düşük kalite 1080p’de ya da soğuk ortam-az hareketli sahne gibi ideal koşullarda geçerli . Yine de, bir aynasız için 2+ saat 4K kayıt çok iyi. Bu, demektir ki düğün çekimi gibi uzun etkinliklerde 2-3 pil ile tüm günü çıkarabilirsiniz. Bir güzel özellik de, USB PD desteği sayesinde harici güç ile kesintisiz kullanım opsiyonu. Örneğin kamerayı sabit bir konuma yerleştirip bir powerbank bağlayarak saatlerce akış yapabilirsiniz. A7 V aynı anda hem kaydedip hem şarj olabiliyor – bu her kamerada olmayan bir avantaj. Hatta çift USB-C portunun biriyle harici SSD (teorik olarak) veya bilgisayara tether, diğerinden güç vermek mümkün olacağından, stüdyo ortamında sonsuz çekim düzenekleri kurulabilir.
Not olarak, soğuk havada pil performansı her lityum-iyon gibi biraz düşecektir, ama NP-FZ100 lar genel olarak soğuğa fena dayanmaz. Yine de eksi derecelerde yedek bulundurmak şart.
Depolama ve Kart Seçenekleri: Yukarıda da değindiğimiz gibi A7 V’de iki kart yuvası var: Biri CFexpress Type-A / SD UHS-II hibrit, diğeri yalnızca SD UHS-II. CFexpress Type-A, Sony’nin geliştirdiği ve şu an pek rakibi olmayan ufak boyutlu bir kart standardı. Okuma yazma hızları çok yüksek (800+ MB/sn mümkün) ancak kartlar oldukça pahalı ve 160GB üstü kapasite seçeneği pek yok. SD UHS-II V90 kartlar ise daha hesaplı ve yaygın ama yazma hızları 250-300 MB/sn civarı sınırlı. Peki bu pratikte ne anlama geliyor?
A7 V’nin en yüksek veri oranı 4K 60p 10-bit All-Intra modunda yaklaşık 600 Mbit/sn (saniyede 75 MB) civarı . Bu, iyi bir V90 SD kartın rahatlıkla yetişebileceği bir hız. Yani tek karta kayıt yaparken bir SD karta bile güvenseniz sorun yaşamazsınız. Ancak 30 fps fotoğraf çekimi çok daha büyük bir veri akışı demek: 33 MP RAW dosyaları saniyede 30 adet = saniyede ~1 gigapiksel data. Bu gibi durumlarda tampon bellek birkaç saniyede dolar ve yazma hızı kritik hale gelir. İşte burada CFexpress A kartlar belirgin avantaj sağlıyor – tamponu daha hızlı boşaltıp daha uzun süre 30 fps çekime izin veriyor. Yapılan testlerde, A7 V tamponu CFexpress A ile yaklaşık 2 kat hızla temizliyor; bu da uzun burst’larda fark yaratabilir. Yine de, A7 V saniyede 30 kareyi JPEG veya sıkıştırılmış RAW ile çekerse tamponu 1 saniyede dolmuyor, daha uzun gidebiliyor (Sony kesin kare sayılarını vermemiş ama 1 saniyeden fazla seri çekim yapabildiği görülüyor). Sonuç olarak CFexpress A kartlar, A7 V’nin tüm potansiyelini kullanmak isteyenler için ideal; ancak hızlı SD kartlar da çoğu iş yükünde yeterli olacak. Kullanıcılar, bir karta RAW + JPEG, diğerine sadece JPEG gibi yedekli veya ayrık kayıt senaryoları da kurabiliyor. A7 V, kart yuvalarını paralel (simültane yedek) veya ardışık (overflow) olarak kullanmaya izin veriyor.
Veri Yönetimi: 33 MP fotoğraflar ve 10-bit videolar ciddi boyut tutabiliyor. Örneğin 4K 60p 10-bit All-I videoda 1 dakikada ~5 GB veri yazılıyor . 128 GB’lık bir kart bu modda ~25 dakikayı anca kaydedebilir. Bu nedenle yüksek kaliteli video çekenler için 256GB ve üstü kartlar önerilebilir. H.265 kodekte uzun GOP çekerseniz dosya boyutu yarıya düşüyor ama kurguda işlemciye yük biniyor. Fotoğraf tarafında ise sıkıştırılmamış RAW ~50 MB civarı, kayıpsız sıkıştırılmış RAW ~30 MB civarı tutuyor. 30 fps çekimde saniyede 30×30 = ~900 MB veriden bahsediyoruz. Bu kadar yüksek hızda sürekli çekim elbette çok niş bir kullanım (örneğin bir roket fırlatılışı, yaban hayatı aksiyonu vs) ancak A7 V bunu yapabilecek kapasitede. Bu da veriyi iyi yönetmeyi gerektiriyor – hızlı kartlar, geniş depolama ve hızlı kart okuyucular olmazsa olmaz. Neyse ki CFexpress A kartlar için Sony’nin hem çift yuvalı hem tek yuvalı okuyucuları mevcut, USB 3.2 Gen2 ile ~700-800 MB/sn okuma alabiliyorlar. Yüksek hacimli çekimlerden sonra, Sony’nin Imaging Edge Desktop yazılımı ya da Adobe Lightroom gibi araçlarla bu ham verileri işlemek gerekecek. A7 V’nin dosya formatı ARW 6.0, önceki nesillerle geriye dönük uyumlu açılıyor. HEIF formatında 10-bit fotoğraf kaydetme seçeneği de var, isteyenler JPEG yerine kullanabilir.

Kullanıcı Yorumları ve Profesyonel Görüşler
Sony A7 V, lansmanının hemen ardından fotoğraf dünyasında hem övgüler hem de bazı eleştirilerle karşılaştı. Genel anlamda profesyonel incelemeler A7 V’yi çok başarılı bir “hibrit” kamera olarak nitelerken, çevrimiçi bazı kullanıcı topluluklarında beklenmedik bir negatif hava esmeye başladı. İşte farklı perspektiflerden derlediğimiz görüşler:
Profesyonel İncelemeler – Avantajlar: TechRadar, A7 V’yi test edip “A7R V veya A1 Mark II yerine her gün bunu tercih ederim” başlıklı övgü dolu bir inceleme yayınladı . İnceleme, A7 V’nin kağıt üzerinde devrim gibi görünmese de derine inince çok heyecan verici teknolojiler barındırdığını, özellikle yeni sensör ve işlemcinin tepki süresi ve doğrulukta ciddi gelişmeler sağladığını belirtiyor . Görüntü kalitesinin mükemmel, kumlanma kontrolünün 33MP’ye göre etkileyici olduğu vurgulanıyor. TechRadar, A7 V’nin doğrudan Canon EOS R6 Mark II ve Panasonic S5 II gibi rakipleriyle boy ölçüştüğünü ve çoğu alanda onları yakaladığını veya geçtiğini ifade etti . B&H fotoğraf yayınında A7 V için “kendi klasmanından yukarı yumruk atmaktan çekinmeyen bir Goldilocks kamera” benzetmesi yapıldı – yani her alanda güçlü, dengeli bir performans sunarak adeta “herkes için en uygun” noktayı hedefliyor . PetaPixel de A7 V’deki yenilikleri listelediği haberinde, özellikle yapay zeka AF ve 30fps çekim özelliklerinin amiral gemisi modellerden sızan teknolojiler olduğunu ve bu fiyat segmentinde büyük değer kattığını belirtti . CineD gibi video odaklı platformlar ise A7 V’nin 7K oversampling 4K60 sunmasını ve aktif soğutmasız uzun çekim yapabilmesini öne çıkardı; “A7 V artık normal kullanımda ısınma endişesi olmadan yüksek kaliteli 4K çekebiliyor, bu A7 IV’te limitliydi” şeklinde yorumlar yaptılar. Ayrıca birçok yorumcu, A7 V’nin neredeyse A1 Mark II’nin yapabildiklerinin %90’ını, yarı fiyatına verdiğini söylüyor . Bu görüş oldukça dikkat çekici: Gerçekten de A1 Mark II 50MP sensör, 30fps global shutter gibi uç özelliklerle $6500 seviyesinde; A7 V ise 33MP 30fps rolling shutter ile $2899 seviyesinde. Çoğu kullanıcı için A7 V, A1 Mark II’nin “yeterince iyi” bir alternatifini sunuyor. Amateur Photographer dergisi incelemesinde A7 V’yi “hevesli fotoğrafçılar için etkileyici bir all-rounder” diye tanımladı ve özellikle kompozit RAW ile 199 MP’ye varan süper çözünürlük modundan, 16 durak dinamik aralığından övgüyle bahsetti .
Profesyonel İncelemeler – Dezavantajlar: Tabii hiçbir kamera mükemmel değil; A7 V’nin de bazı eleştiri aldığı noktalar var. PetaPixel editörleri, A7 V’nin video tarafında “beklenenin altında yenilik” sunduğunu düşünen bir kitle olduğuna değindi. Özellikle Open Gate (3:2 tam sensör) video olmayışı, 4K üzerinde çözünürlük sunmaması (6K/8K gibi) ve RAW video kaydı sunmaması bazı içerik üreticilerini hayal kırıklığına uğratmış . Rakip Panasonic S1H/S1R II gibi modeller 5.9K/6K open-gate veya dahili ProRes sunarken, Sony’nin bu özellikleri Cinema Line’a saklaması eleştirilmiş. Ayrıca vizör çözünürlüğünün 3.68M nokta ile artık “demode” kaldığını söyleyenler de var – zira 2025’te birçok üst modelde 5.76M veya 9.44M EVF’ler görüyoruz. Bir başka tartışma, CFexpress sadece 1 yuva meselesi. Bazı profesyoneller yedekli çekimde iki yuva da en hızlı kart tipini desteklesin isterdi; A7 V’de bu yarı yarıya uygulanmış (1 CFexpress A + 1 SD) . Yine de pratikte büyük sorun değil, ama bir “keşke” olarak not ediliyor. DPReview ekibi, A7 V’nin entegre AI işlemcisi olmamasını şaşırtıcı buldu – A7R V’de ayrı çip varken burada BIONZ XR2’ye entegre edilmesi “Sony geri adım mı attı?” diye sorgulandı. Fakat Sony bunun performansı düşürmediğini söylüyor ; testlerde de AF’nin hala müthiş olduğu görüldü. Son olarak, A7 V’nin rakiplerine kıyasla fiyat artışı konusu konuşuldu. A7 IV $2499 iken A7 V $2899 lansman gördü. Aradaki $400 farkın getirdiklerine değen bir yatırım olduğu genel kabul görse de, “keşke $2499 civarı tutulsaydı” diyenler var.
İlk Kullanıcı Yorumları – Olumlu: Lansman sonrası çeşitli forumlarda ve sosyal medyada A7 V’yi deneyen kullanıcılar izlenimlerini paylaştı. Birçok A7 IV kullanıcısı, A7 V’yi büyük bir yükseltme olarak niteliyor. “A7 IV kullanırken hissettiğim hiçbir eksik kalmadı, her şey daha akıcı ve hızlı” diyenler mevcut. Özellikle 30fps burst ve ön çekim özelliği, vahşi yaşam ve spor çeken fotoğrafçıları heyecanlandırmış. Reddit’te bir kullanıcı “A7 V, fiyatına göre adeta bir mini-A1 olmuş” diyerek A7 IV ile kıyaslandığında devrim niteliğinde bir upgrade olduğunu savunuyor . Bir başkası, düşük ışık AF’sinin inanılmaz iyi olduğunu, karanlık bir konserde dahi göze kilitlenebildiğini belirtmiş. Yapay zeka beyaz ayarı da övgü almış – farklı aydınlatmalar altında renklerin tutarlı çıktığı söyleniyor. Video çeken kullanıcılar ise Dynamic Active stabilizasyonun vlog için harika olduğunu, elde yürürken gimbal olmadan çok akıcı görüntüler elde ettiklerini paylaşmış durumdalar. “ZV-E1 almak yerine A7 V alın, hem vlog hem foto hepsi bunda” diyen bir YouTuber, A7 V’yi gerçek anlamda hybrid (hibrit) yapan şeyin bu denge olduğunu vurguluyor. Ayrıca önceki modellerdeki ısınma meselesinin A7 V’de gündeme gelmemesi memnuniyet yaratmış – kimse “kameram kapandı” demiyor, demek ki Sony dersini almış deniyor. Genel olarak ilk kullanıcı kitlesi, A7 V’den oldukça memnun görünüyor; birçoğu “beklediğimize değmiş” diyor.
İlk Kullanıcı Yorumları – Olumsuz/Tartışmalı: İlginç bir şekilde, A7 V çevresinde internetin bazı köşelerinde aşırı negatif bir söylem de oluşmuş durumda. PetaPixel’in haberine göre, A7 V duyurulur duyurulmaz bazı forumlar ve Reddit başlıklarında kamera adeta yerden yere vurulmuş . Eleştirilerin başında, Sony’nin “yeterince yenilik getirmediği” iddiası var. “4 yıl bekledik 4K120 bile crop’lu, ne anlamı var” diyenlerden tutun, “8K yok, open-gate yok, RAW yok, rakipler uçtu bu kaldı” diyenlere kadar çeşitli yorumlar görülmüş. Hatta işi abartıp pozitif yorum yapan herkesi Sony fanboy veya paralı reklamcı ilan eden toksik bir ortam bile oluşmuş . Bu durum aslında her popüler ürün lansmanında biraz görülür ama A7 V’de beklenenden fazla olmuş. PetaPixel editörü Jaron Schneider, arka planda birçok Kuzey Amerikalı perakendeci ile konuştuğunu ve tüm bu çevrimiçi gürültüye rağmen A7 V ön siparişlerinin çok güçlü olduğunu aktardı . Hatta Sony’nin Black Friday sonrasına lansman koymasına rağmen A7 V satışlarının Canon R6 Mark III’ün talebini geride bıraktığını öğrenmişler . Bu oldukça çarpıcı bir bilgi, zira R6 Mark III 2024 ortalarında çıkmış, R6 II’nin halefi konumunda ve övgü alan bir modeldi; A7 V ise fiyatça biraz daha yüksek ve kendinden önce gelen olumsuz forum havası vardı. Görünen o ki sessiz çoğunluk, A7 V’yi beğenip satın alırken, yüksek sesle eleştiren azınlık internette yankılanmış. Nitekim bir Reddit kullanıcısının şu yorumu durumu özetliyor: “Az mı upgrade? Hangi kamera ile kıyaslıyorsun da minor diyorsun, kesin A7 IV değil. A7 V yarı fiyatına bir A1 II’nin %90’ı resmen… Çoğunlukla hızlı konular çekiyorum ve fotoğraf odaklıyım, her açıdan inanılmaz bir güncelleme. Bu kameraya bakıp da devrim görmemek için ancak portre manzara çekiyor olman lazım, ki o dallarda zaten gövde çok da kritik değil.” . Bu yoruma birçok kullanıcının katıldığı ve online negatifliğin yapay bir köpük olabileceği anlaşılıyor.
Rakiplerle Kıyaslama: A7 V, piyasaya çıktığında Canon EOS R6 Mark II/III, Nikon Z6 III (söylenti/çıktı aşamasında), Panasonic S1H II/S5 II gibi modellerle rekabet ediyor. Canon R6 II 24MP sensörle 4K60 (kırpmasız) ve 6K RAW HDMI çıkış gibi özellikler sunmuştu; A7 V 33MP ile çözünürlük avantajına ve 4K120 (crop olsa da) artısına sahip, ancak RAW çıkarmıyor. Nikon Z6 III henüz yeni duyurulmuş (24.5MP kısmen yığma sensör, 14 fps foto, 4K120 crop, 8K yok gibi bir profil) ve kullanıcılar “A7 V varken Sony’nin bunu çıkarıp çıkarmaması önemsiz, Z6 III geri kaldı” şeklinde yorumlar yapmış durumda . Panasonic S1 II serisi ise video açısından güçlü (4K120 tam kare, hatta S1R II 8K sunuyor) ama AF performansı Sony kadar iyi değil (DFD kontrast AF). Dolayısıyla A7 V, genel denge bakımından halen çıtayı belirleyen model gibi duruyor. Bunu göz ardı etmeyen çoğu uzman, A7 V’nin “2025 yılının en iyi aynasızlarından biri olmaya aday” olduğunu dile getiriyor. Hatta CineD, yıl sonu anketinde A7 V’yi Yılın Kamerası adayları arasına koydu bile .
Sonuç: Sony A7V İnceleme genel hatlarıyla bu şekilde. SonyA7 V, fotoğraf ve videoyu gerçekten eşit derecede ciddiye alan bir model olarak piyasaya çıktı ve beklentileri büyük oranda karşıladı. Selefi A7 IV çok iyiydi ama bazı alanlarda tavizler vermişti; A7 V bu tavizleri minimuma indirerek adeta kullanıcıların istek listesine tek tek tik attı. 33MP çözünürlük korunurken okuma hızı artırıldı, vizör karartısı çözüldü, 4K60 crop kalktı, 4K120 eklendi, yapay zeka AF çıtası yükseltildi, pil ömrü uzatıldı, ekran geliştirildi… Bu yönüyle bakıldığında A7 V kendi segmentinde şu an en dengeli ve ileri teknoloji paketi sunan kamera. Eksik kalan yönleri elbette var: Dahili ND filtresi, global shutter, 8K video, open-gate çekim gibi şeyler istersek üst modellere (veya farklı markalara) bakmak gerekecek. Fakat bunlar genel kitlenin değil, özel ihtiyaç sahiplerinin öncelikleri. Genel kitle için ise A7 V “kaçırılacak bir açık kapı bırakmayan” bir ürün olmuş denebilir. Yıllar içinde A7 III -> A7 IV -> A7 V evrimini yaşayan kullanıcılar, A7 V’nin en dramatik sıçramayı temsil ettiğini söylüyorlar. Nihayetinde, Sony A7 V bir “kimliği oturmuş” fotoğraf makinesi: Yüksek çözünürlük ve yüksek hızı birleştirip, yapay zeka ile güçlendirerek fotoğrafçıya/kameramana işine odaklanma imkanı tanıyor. Bu da hem amatörden profesyonele herkesin takdirini kazanan bir yaklaşım.
Kaynaklar: Sony’nin resmi basın bülteni ve yayınlanan teknik dökümanlar ; PetaPixel, TechRadar gibi güvenilir inceleme sitelerinin ilk değerlendirmeleri ; kullanıcı geri bildirimlerinin derlendiği forum ve röportajlar.
Bu kaynaklar ışığında A7 V’nin güçlü ve zayıf yönlerini kapsamlı biçimde ele aldık. Eğer amacınız hem fotoğrafta yüksek kalite hem videoda esneklik ise, Sony A7 V şu an piyasadaki en iddialı seçeneklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Şirketin de bu modelle yakaladığı ivme, gelecekte A7 serisinin kullanıcı odaklı gelişmeye devam edeceğinin sinyalini veriyor.



son derece detaylı bir yazı olmuş.
güzel yenilikler var ancak sony a7s iv ü beklemekte fayda var. asıl yenilikler fx3 ya da a7s ivte olacak.